8423
İŞ KANUNU
Kanun
Numarası : 4857
Kabul Tarihi : 22/5/2003
Yayımlandığı
R.Gazete : Tarih : 10/6/2003
Sayı : 25134
Yayımlandığı
Düstur : Tertip : 5 Cilt : 42
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç ve kapsam
Madde 1 - Bu
Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan
işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını
düzenlemektir.
Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan
bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve
işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3
üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı
olurlar.
Tanımlar
Madde 2 - Bir
iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek
veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren,
işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren
tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile
işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.
İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik
yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine
bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve
bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da
işyerinden sayılır.
İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile
oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.
(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/48 md.; Mülga
dördüncü fıkra: 20/6/2012-6331/37 md.)
İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve
işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren
vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan
işveren sorumludur.
Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk
ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği
sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.
8424
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet
üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve
işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu
iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran
diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt
işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine
karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt
işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt
işveren ile birlikte sorumludur.
Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe
alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya
daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.
Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı
işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren
asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt
işverenlere verilemez.
(Ek fıkra:
1/7/2006-5538/18 md.) Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak
kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak
sermayesinin en az yüzde ellisine sahip oldukları ortaklıklarda, 4734 sayılı
Kamu İhale Kanunu veya diğer kanun hükümleri çerçevesinde, hizmet alımı
amacıyla yapılan sözleşmeler gereğince, yüklenici aracılığıyla çalıştırılanlar,
bu şekilde çalışmış olmalarına dayanarak;
a) Bu kurum, kuruluş ve ortaklıklara ait kadro veya
pozisyonlara atanmaya,
b) Bu kurum, kuruluş ve ortaklıklara ait işyerlerinin
kadro veya pozisyonlarında çalışanlar için toplu iş sözleşmesi, personel
kanunları veya ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre belirlenen her türlü malî
haklar ile sosyal yardımlardan yararlanmaya,
hak kazanamazlar.
(Ek fıkra:
1/7/2006-5538/18 md.) Sekizinci fıkrada belirtilen işyerlerinde
yükleniciler dışında kalan işverenler tarafından çalıştırılanlar ile bu
işyerlerinin tâbi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde kendi nam ve hesabına
sözleşme yaparak üstlendiği ihale konusu işte doğrudan kendileri çalışanlar da
aynı hükümlere tâbidir. Sekizinci fıkrada belirtilen kurum, kuruluş veya
ortaklıkların sermayesine katıldıkları ortaklıkların kadro veya pozisyonlarında
çalışan işçilerin, ortak durumundaki kamu kurum, kuruluş veya ortaklıkların
kadro veya pozisyonlarına atanma ya da bu kurum, kuruluş veya ortaklıklarda
geçerli olan malî haklar ile sosyal yardımlardan yararlanma talepleri hakkında
da sekizinci fıkra hükümleri uygulanır. Hizmet alımına dayanak teşkil edecek
sözleşme ve şartnamelere;
a) İşe alınacak kişilerin belirlenmesi ve işten çıkarma
yetkisinin kamu kurum, kuruluşları ve ortaklıklarına bırakılması,
b) Hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde ya da geçici
işçi olarak aynı iş yerinde daha önce çalışmış olanların çalıştırılmasına devam
olunması,
yönünde hükümler konulamaz.
8424-1
İşyerini bildirme
Madde 3 - Bu Kanunun kapsamına giren
nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma
konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine
son veren ve işyerini kapatan işveren, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan
işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve
soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı,
soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.
(Değişik ikinci fıkra: 15/5/2008-5763/1 md.)
Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi
işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi
ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla
yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler
gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin
tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere
tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz iş
günü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. (Değişik beşinci cümle: 16/9/2014-6552/1
md.) İtiraz üzerine görülecek olan
dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi
hâlinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu
raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına
karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur. Rapora otuz iş günü içinde
itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil
işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl
işverenin işçileri sayılır. (2)(3)
(Ek
fıkra:11/6/2003-4884/10 md.) Ancak,
şirketlerin tescil kayıtları ise ticaret sicili memurluklarının gönderdiği
belgeler üzerinden yapılır ve bu belgeler ilgili ticaret sicili memurluğunca
bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili bölge müdürlüklerine
gönderilir.
(Ek fıkra:
15/5/2008-5763/1 md.) Asıl işveren-alt
işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve işyerinin tescili ile yapılacak
sözleşmede bulunması gerekli diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
İstisnalar
Madde 4 -Aşağıda belirtilen işlerde ve
iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;
a)
Deniz ve hava taşıma işlerinde,
b)
50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı
işyerlerinde veya işletmelerinde,
c)
Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,
d)
Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları
arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı
işlerde,
e) Ev
hizmetlerinde,
f)
(…) (1) çıraklar hakkında, (1)
g)
Sporcular hakkında,
h)
Rehabilite edilenler hakkında,
ı)
507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç
kişinin çalıştığı işyerlerinde.
––––––––––––––––––
(1) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı Kanunun 37 nci
maddesiyle, bu bentte yer alan “İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak
üzere” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(2) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “altı iş günü” ibareleri “otuz iş günü”
şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 1 inci
maddesinde 4857 sayılı İş Kanununun 3
üncü maddesinin ikinci fıkrasının
beşinci cümlesinin değiştirilmesi hüküm altına alınmış olmakla birlikte, iki
cümle şeklindeki düzenleme yerine işlenmiştir.
8425
Şu kadar ki;
a) Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya
ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri,
b) Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler,
c) Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve
parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler,
d) Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri,
e) Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve
bahçe işleri,
f) Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım
işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili
işler,
Bu Kanun hükümlerine tabidir.
Eşit davranma
ilkesi
Madde 5 – (Ek: 6/2/2014-6518/57 md.) İş ilişkisinde dil,
ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep
ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz.
İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan
işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi
karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler
zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının
oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik
nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle
daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin
uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra
hükümlerine aykırı davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki
uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesi hükümleri saklıdır.
20 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere işverenin
yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür.
Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir
durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat
etmekle yükümlü olur.
İşyerinin veya bir
bölümünün devri
Madde 6 -
İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine
devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş
sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı
haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem
yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce
doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan
işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin
sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün
değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf
işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir
işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan
işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu
değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı
sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
8426
Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının
tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde
uygulanmaz.
Geçici iş ilişkisi
Madde 7 -
İşveren, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding
bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya
yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene
iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş
ilişkisi gerçekleşmiş olur. Bu halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber, işçi
bu sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini, iş sözleşmesine geçici iş
ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olur.(Değişik son cümle: 20/6/2012-6331/32 md.) Geçici
iş
ilişkisi
kurulan işveren
işçiye
talimat verme hakkına sahiptir.
Geçici iş ilişkisi altı ayı geçmemek üzere yazılı olarak
yapılır, gerektiğinde en fazla iki defa yenilenebilir.
İşverenin, ücreti ödeme yükümlülüğü devam eder. Geçici
iş ilişkisi kurulan işveren, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen
ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile
birlikte sorumludur.
İşçi, işyerine ve işe ilişkin olup kusuru ile sebep
olduğu zarardan geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı sorumludur. İşçinin
geçici sözleşmesinden aksi anlaşılmıyorsa, işçinin diğer hak ve
yükümlülüklerine ilişkin bu Kanundaki düzenlemeler geçici iş ilişkisi kurulan
işverenle olan ilişkisine de uygulanır.
İşçiyi geçici olarak devralan işveren grev ve lokavt
aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafı ise, işçi grev ve lokavtın
uygulanması sırasında çalıştırılamaz. Ancak, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi,
Grev ve Lokavt Kanununun 39 uncu maddesi hükümleri saklıdır. İşveren, işçisini
grev ve lokavt süresince kendi işyerinde çalıştırmak zorundadır.
Toplu işçi çıkarmaya gidilen işyerlerinde çıkarma
tarihinden itibaren altı ay içinde toplu işçi çıkarmanın konusu olan işlerde
geçici iş ilişkisi gerçekleşmez.
İKİNCİ BÖLÜM
İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi
Tanım ve şekil
Madde 8 - İş
sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın
(işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi,
Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.
Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin
yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit
resim ve harçtan muaftır.
Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en
geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık
çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini,
süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda
oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir
ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş
sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona
erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
8427
Türü ve çalışma
biçimlerini belirleme serbestisi
Madde 9 - Taraflar
iş sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak
koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler.
İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu
sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmî süreli yahut deneme
süreli ya da diğer türde oluşturulabilir.
Sürekli ve
süreksiz işlerdeki iş sözleşmeleri
Madde 10 -
Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan
fazla devam edenlere sürekli iş denir.
Bu Kanunun 3, 8, 12, 13, 14, 15, 17, 23, 24, 25, 26, 27,
28, 29, 30, 31, 34, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 75, 80 ve geçici 6 ncı maddeleri süreksiz işlerde yapılan iş
sözleşmelerinde uygulanmaz. Süreksiz işlerde, bu maddelerde düzenlenen
konularda Borçlar Kanunu hükümleri
uygulanır.
Belirli ve
belirsiz süreli iş sözleşmesi
Madde 11 - İş
ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli
sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli
bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile
işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş
sözleşmesidir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden
olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş
sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli
süreli olma özelliğini korurlar.
Belirli ve
belirsiz süreli iş sözleşmesi ayırımın sınırları
Madde 12 -
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir
neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli
iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli
bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir
menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir
çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem
arandığında belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem
uygulanmasını haklı gösteren bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi
ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem uygulanır.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz
süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi
bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı veya benzer
işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.
Kısmî süreli ve
tam süreli iş sözleşmesi
Madde 13 -
İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan
emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî
süreli iş sözleşmesidir.
Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi,
ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli
olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.
Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri,
tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.
8428
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli
çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o
işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş
sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.
İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık
yer bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam süreliden kısmî süreliye
geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur.
Çağrı üzerine
çalışma
Madde 14 -
Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı
üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme
ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine
çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin
ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık
çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak
için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak
kazanır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı
yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi
kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak
zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle
yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren
her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
Deneme süreli iş
sözleşmesi
Madde 15 - Taraflarca iş sözleşmesine bir
deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme
süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.
Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim
süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler
için ücret ve diğer hakları saklıdır.
Takım sözleşmesi
ile oluşturulan iş sözleşmeleri
Madde 16- Birden çok işçinin meydana
getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin, takım kılavuzu sıfatıyla
işverenle yaptığı sözleşmeye takım sözleşmesi denir.
Takım sözleşmesinin, oluşturulacak iş sözleşmeleri için
hangi süre kararlaştırılmış olursa olsun, yazılı yapılması gerekir. Sözleşmede
her işçinin kimliği ve alacağı ücret ayrı ayrı gösterilir.
Takım sözleşmesinde isimleri yazılı işçilerden her
birinin işe başlamasıyla, o işçi ile işveren arasında takım sözleşmesinde
belirlenen şartlarla bir iş sözleşmesi yapılmış sayılır. Ancak, takım
sözleşmesi hakkında Borçlar Kanununun 110 uncu maddesi hükmü de uygulanır.
İşe başlamasıyla iş sözleşmesi kurulan işçilere
ücretlerini işveren veya işveren vekili her birine ayrı ayrı ödemek zorundadır.
Takım kılavuzu için, takıma dahil işçilerin ücretlerinden işe aracılık veya
benzeri bir nedenle kesinti yapılamaz.
Süreli fesih
Madde 17 -
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa
bildirilmesi gerekir.
8429
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin
diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi
için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi
için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim
yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine
ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek
suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim
süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20
ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin
birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin
uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye
kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı
tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca
dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.
Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim
sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye
sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde
tutulur.
Feshin geçerli
sebebe dayandırılması
Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran
işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan
işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin
yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin
gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/2 md.) Yer
altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.
Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı
maddesindeki süreler dikkate alınır.
Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir
sebep oluşturmaz:
a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya
işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip
veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli
makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak. (1)
d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri,
hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin
çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I)
numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici
devamsızlık.
–––––––––––––––––––
(1) 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci
maddesiyle; bu bentte yer alan“Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını
takip” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yükümlülüklerini yerine getirmek”
ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
8430
İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya
değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı
işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi
sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
İşletmenin
bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin
bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan
işveren vekilleri hakkında bu
madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25
inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.
Sözleşmenin
feshinde usul
Madde 19 -
İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin
bir şekilde belirtmek zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir
işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile
ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı
bendi şartlarına uygun fesih hakkı
saklıdır.
Fesih bildirimine
itiraz ve usulü (1)
Madde 20 - İş
sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya
gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin
tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. (...) (1)
taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür. (1)
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü
işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği
takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde
sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay
içinde kesin olarak karar verir.
(İptal dördüncü
fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 19/10/2005 tarihli ve E.:2003/66, K.:2005/72
sayılı Kararı ile.)
Geçersiz sebeple
yapılan feshin sonuçları
Madde 21 -
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı
mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine
karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az
dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü
olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar
verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da
belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için
işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim
süresine ait ücret ile kıdem tazminatı,
yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe
başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait
ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının
tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda
bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence
yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki
sonuçları ile sorumlu olur.
–––––––––––––––––––
(1) Anayasa Mahkemesi’nin 19/10/2005 tarihli ve
E.:2003/66, K.:2005/72 sayılı Kararıyla;
bu maddenin birinci fıkrasının son cümlesinin “Toplu iş
sözleşmesinde hüküm varsa veya...” bölümü iptal edilmiştir.
8431
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri
sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri
geçersizdir.
Çalışma
koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi
Madde 22 -
İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel
yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma
koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek
suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi
bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren
değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin
bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş
sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine
göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her
zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak
yürürlüğe konulamaz.
Yeni işverenin sorumluluğu
Madde 23 -
Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine
girmiş olan işçi, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine
uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu
suretle feshinden ötürü, işçinin sorumluluğu yanında, ayrıca yeni işveren de
aşağıdaki hallerde birlikte sorumludur:
a) İşçinin bu davranışına, yeni işe girdiği işveren
sebep olmuşsa.
b) Yeni işveren, işçinin bu davranışını bilerek onu işe
almışsa.
c) Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra
dahi onu çalıştırmaya devam ederse.
İşçinin haklı
nedenle derhal fesih hakkı
Madde 24 -
Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini
sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin
niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli
olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir
işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve
benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin
esaslı noktalarından biri hakkında
yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan
bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref
ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya
işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı
sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden
birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve
ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi
hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
8432
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından
işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen
gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri
veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden
ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve
tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre
ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile
işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
İşverenin haklı
nedenle derhal fesih hakkı
Madde 25 -
Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş
sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin
feshedebilir:
I- Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan
yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak
devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla
sürmesi. (1)
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek
nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık
Kurulunca saptanması durumunda.
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin
hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini
bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma
süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra
doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde
başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine
gidemediği süreler için ücret işlemez.
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve
benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı
noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı
halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun
olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden
birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda
bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve
isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde
bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine
yahut işverenin başka işçisine sataşması,
işyerine
sarhoş
yahut uyuşturucu
madde almış
olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.(2)
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak,
hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve
bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle
cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
––––––––––––––––
(1) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu alt bentte yer alan “veya sakatlığa uğraması halinde” ibaresi
“yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı Kanunun 32 nci
maddesiyle, bu alt bentte yer alan “veya
84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi” ibaresi “, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu
madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” şeklinde
değiştirilmiştir.
8433
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir
sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa
herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine
devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine
hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin
güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli
altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük
ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
III- Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan
alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde
devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.
İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere
uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı
yoluna başvurabilir.
Derhal fesih
hakkını kullanma süresi
Madde 26 - 24
ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere
dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki
taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği
günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden
itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması
halinde bir yıllık süre uygulanmaz.
Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş
sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer
taraftan tazminat hakları saklıdır.
Yeni iş arama izni
Madde 27-
Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan
iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye
mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse
iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama
iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki
günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.
İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik
kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir.
İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise
işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete
ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.
Çalışma belgesi
Madde 28 -
İşten ayrılan işçiye, işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve
süresini gösteren bir belge verilir.
Belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru
olmayan bilgiler bulunmasından zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni
işveren eski işverenden tazminat isteyebilir.
Bu belgeler her türlü resim ve harçtan muaftır.
8434
Toplu işçi çıkarma
Madde 29 - İşveren; ekonomik,
teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu
işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile, işyeri
sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna
bildirir.
İşyerinde
çalışan işçi sayısı:
a) 20
ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin,
b)
101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin,
c)
301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin,
İşine
17 nci madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı
tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.
Birinci
fıkra uyarınca yapılacak bildirimde işçi çıkarmanın sebepleri, bundan
etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman
diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur.
Bildirimden
sonra işyeri sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılacak görüşmelerde,
toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması
yahut çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi
konuları ele alınır. Görüşmelerin sonunda, toplantının yapıldığını gösteren bir
belge düzenlenir.
Fesih
bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne
bildirmesinden otuz gün sonra hüküm
doğurur.
İşyerinin
bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde,
işveren sadece durumu en az otuz gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne ve
Türkiye İş Kurumuna bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. İşveren
toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde aynı nitelikteki
iş için yeniden işçi almak istediği takdirde nitelikleri uygun olanları
tercihen işe çağırır.
Mevsim
ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten
çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya
ilişkin hükümler uygulanmaz.
İşveren
toplu işçi çıkarılmasına ilişkin hükümleri 18, 19, 20 ve 21 inci madde
hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde işçi bu
maddelere göre dava açabilir.
8434-1
Engelli ve eski hükümlü çalıştırma
zorunluluğu (1)(2)(3)
Madde 30 – (Değişik : 15/5/2008-5763/2 md.)
İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör
işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli ve
yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik
Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri
Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan
terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde
yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla
yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin
bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre
hesaplanır.
Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde
belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas
alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate
alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar
kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür.
İşyerinin işçisi iken engelli hâle gelenlere öncelik tanınır.
İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri
Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin
nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel
hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.(4)
Yer altı ve su altı işlerinde engelli işçi
çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının
tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
–––––––––––––
(1) Bu madde başlığı " Özürlü, eski hükümlü ve
terör mağduru çalıştırma zorunluluğu" iken, 15/5/2008 tarihli ve 5763
sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) 4/7/2012 tarihli ve 6353 sayılı Kanunun 79 uncu
maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “eski hükümlü işçiyi”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik
Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri
Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan
terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde
yaralananları” ibaresi eklenmiştir.
(3) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Özürlü” ibaresi
“Engelli”, birinci fıkrasında yer alan “özürlü” ibareleri “engelli”, ikinci
fıkrasında yer alan “sakatlananlara” ibaresi “engelli hâle gelenlere”, dördüncü
fıkrasında yer alan “özürlü” ibaresi “engelli” şeklinde
değiştirilmiştir.
(4) 6/2/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanunun 58 inci
maddesiyle bufıkrada yer alan “nasıl işe
alınacakları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının görüşü alınarak” ibaresi eklenmiştir.
8435
Bir işyerinden
malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler
eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları
eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe
başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır.
Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine
getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında
tazminat öder.
Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında
çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi
engelli sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan engelli
sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci
maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta
primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası engelli çalıştıran,
yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin bu şekilde
çalıştırdıkları her bir engelli için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden
hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazinece karşılanır.
İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin
çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık
prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna
verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı
hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait
tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi
gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna
yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil
edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi
uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. (Ek cümle: 31/7/2008-5797/10 md.) Bu
fıkrada düzenlenen teşvik, kamu idareleri hariç 506 sayılı Kanun kapsamındaki
sigortalılara ilişkin matrah ve oranlar üzerinden olmak üzere, 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi
personeli için de uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir. (1)(2)(3)
–––––––––––––
(1) 15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 38 nci
maddesiyle bu fıkranın 1/7/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına
alınmıştır.
(2) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “özürlü”
ibareleri “engelli” şeklinde
değiştirilmiştir.
(3) 6/2/2014 tarihli ve 6518
sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle bufıkrada yer alan “yüzde ellisi” ibaresi
“tamamı” şeklinde değiştirilmiştir.
8436
(Değişik
yedinci fıkra: 11/10/2011-KHK-665/28 md.) Bu maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca
tahsil edilecek cezalar, engellilerin ve eski hükümlülerin kendi işini kurmaları, engellinin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri, engellinin işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması
ve bu gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilen cezaların kullanımına ilişkin
hususlar, Türkiye İş Kurumunun koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, en çok işçi
ve işvereni temsil eden üst kuruluşların ve en çok engelliyi temsil eden üst kuruluşun birer temsilcisinden oluşan
komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. (1)
Eski hükümlü çalıştırılmasında, kanunlardaki kamu
güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.
Askerlik ve kanundan doğan çalışma
Madde 31 - Muvazzaf askerlik ödevi
dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi
bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi
işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır.
İşçinin
bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır.
Bir yıldan çok çalışmaya karşılık her fazla yıl için, ayrıca iki gün eklenir.
Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan günü geçemez.
İş sözleşmesinin
feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde işçinin ücreti
işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki hükümleri saklıdır. Bu süre içinde
iş sözleşmesinin Kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak işveren veya işçi
tarafından feshedildiği öteki tarafa bildirilmiş olsa bile, fesih için Kanunun
gösterdiği süre bu sürenin bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş
sözleşmesi belirli süreli olarak
yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu
madde hükümleri uygulanmaz.
Herhangi
bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona
ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren
bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak
ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak
zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma
yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç
aylık ücret tutarında tazminat öder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ücret
Ücret ve ücretin ödenmesi
Madde 32 - Genel anlamda ücret bir
kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve
para ile ödenen tutardır.
–––––––––––––––––
(1) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“özürlülerin”, “özürlünün”, “Özürlü” ve “özürlüyü” ibareleri sırasıyla
“engellilerin”, “engellinin”, “Engelli” ve “engelliyi” şeklinde değiştirilmiştir.
8436-1
(Değişik ikinci fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya
özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme
günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin
ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak
açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu
vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı,
işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri
veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler
düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı
işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel
olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan
işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları
dışında ödeyemezler.
(Ek fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) İşçinin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka
hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar
anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Emre
muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği
iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi
yapılamaz.
Ücret
en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme
süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
İş
sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan
para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur.
Meyhane
ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda,
buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret
alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.
İşverenin ödeme aczine düşmesi
Madde 33 – (Mülga :
15/5/2008-5763/37 md.)
8437
Ücretin gününde
ödenmemesi
Madde 34 -
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında
ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle
kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal
olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde
ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için
feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
Ücretin saklı
kısmı
Madde 35 -
İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya
başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak,
işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir
edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları
saklıdır.
Kamu makamlarının
ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücreti kesme yükümlülüğü
Madde 36 -
Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi
teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak
kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü
bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden
müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının
kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen
varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri
bunların hakedişlerinden öderler.
Bunun için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından
işyerinde şantiye şefliği işyeri ilân tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu
yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilân asılmak suretiyle
duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret
alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi
bir sorumluluk düşmez.
Anılan müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit
teminat ve hakedişleri üzerinde yapılacak her türlü devir ve el değiştirme
işlemleri veya haciz ve icra takibi bu işte çalışan işçilerin ücret
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm
ifade eder.
Bir işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından
dolayı işyerinde bulunan tesisat, malzeme, ham, yarı işlenmiş ve tam işlenmiş
mallar ve başka kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi, bu işyerinde
çalışan işçilerin icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem
içindeki ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım
üzerinde hüküm ifade eder.
(Değişik beşinci
fıkra: 10/9/2014-6552/3 md.) İşverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde,
bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine
veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak
edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.
Ücret hesap
pusulası
Madde 37 -
İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını
gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek
zorundadır.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile
fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete
yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka
ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan
muaftır.
8438
Ücret kesme cezası
Madde 38 -
İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında
işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin
işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu
yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut
yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından
fazla olamaz.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için
kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına
Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme
yetkisini haiz bankalardan birine,
kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır. Her işveren işyerinde bu
paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur. Birikmiş bulunan ceza paralarının
nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başkanlık edeceği ve işçi
temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara bağlanır. Bu kurulun
kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı çıkarılacak
bir yönetmelikte gösterilir.
Asgari ücret
Madde 39 - İş sözleşmesi ile çalışan ve
bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal
durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari
Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki
yılda bir belirlenir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığının tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı, İş Sağlığı ve
Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik
İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı temsilcisi,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin başkanı
veya yetki vereceği bir görevli ile bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst
işçi kuruluşundan değişik işkolları için seçecekleri beş, bünyesinde en çok
işvereni bulunduran işveren kuruluşundan değişik işkolları için seçeceği beş
temsilciden kurulur. Asgari Ücret Tespit Komisyonu en az on üyesinin
katılmasıyla toplanır. Kurul, üye oylarının çoğunluğu ile karar verir. Oyların
eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.
Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girer.
Komisyonun toplanma ve çalışma şekli, asgari ücretlerin
tespiti sırasında uygulanacak esaslar ile başkan, üye ve raportörlere verilecek
huzur hakları Maliye Bakanlığı ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birlikte hazırlayacakları
yönetmelikte belirtilir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun sekretarya hizmetleri,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından yerine getirilir.
Yarım ücret
Madde 40 - 24
ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler
dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde
bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.
8439
Fazla çalışma
ücreti
Madde 41 - Ülkenin genel yararları yahut
işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir.
Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati
aşan çalışmalardır. 63 üncü madde
hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık
ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı
haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal
çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi
suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin
altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan
ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle
çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için
verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde
yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi
isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat
karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat
karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma
süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya
sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla
çalışma yapılamaz.
Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması
gerekir.
Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş
saatten fazla olamaz.
(Ek fıkra:
10/9/2014-6552/4 md.) Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü
maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan
işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
(Ek fıkra:
10/9/2014-6552/4 md.) Yer altında maden işlerinde
çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde
haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret,
normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak
üzere arttırılması suretiyle ödenir. (1)
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde
uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
Zorunlu nedenlerle
fazla çalışma
Madde 42 -
Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut
makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut
zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak
dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma
yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme
süresi verilmesi zorunludur.
Şu kadar ki, zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar
için 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
Olağanüstü
hallerde fazla çalışma
Madde 43 -
Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının
gereklerini karşılayan işyerlerinde fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin
çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini,
işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilir.
Bu suretle fazla çalıştırılan işçiler için verilecek
ücret hakkında 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri
uygulanır.
––––––––––––––––––
(1) 10/9/2014 tarihli ve 6552
sayılı Kanunun 145 inci maddesiyle bu fıkranın 1/1/2015 tarihinde yürürlüğe
gireceği hüküm altına alınmıştır.
8440
Ulusal bayram ve
genel tatil günlerinde çalışma
Madde 44 -
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı
toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde
hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı
gereklidir.
Bu günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir.
Saklı haklar
Madde 45 -
Toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine hafta tatili, ulusal bayram ve genel
tatillerde işçilere tanınan haklara, ücretli izinlere ve yüzde usulü ile
çalışan işçilerin bu Kanunla tanınan haklarına aykırı hükümler konulamaz.
Bu hususlarda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler
sağlayan kanun, toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi veya gelenekten doğan
kazanılmış haklar saklıdır.
Hafta tatili
ücreti
Madde 46 - Bu Kanun kapsamına giren
işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş
günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde
kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından
bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
Şu kadar ki;
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan
zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan
tatil günleri,
b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin,
kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin
süreleri,
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren
tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme
izinleri,
Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.
Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki
çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi
halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için
çalışılmış sayılır.
Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil
edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci
maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü
çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de
ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili
ücreti işverence işçiye ödenir.
Genel tatil ücreti
Madde 47 - Bu
Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram
ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş
karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak
çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal
bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir.
8441
Geçici iş
göremezlik
Madde 48 - İşçilere
geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş
göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri,
ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü
üzerinden ödenir.
Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal
Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli
işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.
Ücret şekillerine
göre tatil ücreti
Madde 49 -
İşçinin tatil günü ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir.
Parça başına, akort, götürü veya yüzde usulü ile çalışan
işçilerin tatil günü ücreti, ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde
çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat
ücretinin yedibuçuk katıdır.
Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu
hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci
maddenin birinci fıkrası hükümleri
uygulanmaz. Ancak bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir
günlük ücreti ödenir.
Tatil ücretine
girmeyen kısımlar
Madde 50 - Fazla çalışma karşılığı
olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma
saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu
işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili
ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.
Yüzdelerin
ödenmesi
Madde 51 -
Otel, lokanta, eğlence yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen
orada yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek satan yerlerden "yüzde"
usulünün uygulandığı müesseselerde işveren tarafından servis karşılığı veya
başka isimlerle müşterilerin hesap pusulalarına "yüzde" eklenerek
veya ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri tarafından
işverene bırakılan yahut da onun kontrolü altında bir araya toplanan paraları
işveren işyerinde çalışan tüm işçilere eksiksiz olarak ödemek zorundadır.
İşveren veya işveren vekili yukarıdaki fıkrada sözü
edilen paraların kendisi tarafından alındığında eksiksiz olarak işçilere dağıtıldığını
belgelemekle yükümlüdür.
Yüzdelerden toplanan paraların o işyerinde çalışan
işçiler arasında yapılan işlerin niteliğine göre, hangi esaslar ve oranlar
çerçevesinde dağıtılacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak
bir yönetmelikle gösterilir.
Yüzdelerin
belgelenmesi
Madde 52 -
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren, her hesap pusulasının genel
toplamını gösteren bir belgeyi işçilerin kendi aralarından seçecekleri bir
temsilciye vermekle yükümlüdür. Bu belgelerin şekli ve uygulama usulleri iş
sözleşmelerinde veya toplu iş sözleşmelerinde gösterilir.
Yıllık ücretli
izin hakkı ve izin süreleri
Madde 53 -
İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere,
en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.
8442
Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.
Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya
kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin
hükümleri uygulanmaz.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet
süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara
ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi
günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı
günden,
Az olamaz. (Ek
cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) Yer
altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün
arttırılarak uygulanır.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve
daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az
olamaz.
Yıllık izin süreleri
iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık ücretli izne
hak kazanma ve izni kullanma dönemi
Madde 54 -
Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin,
aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler
birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına
giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun
kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.
Bir yıllık süre içinde 55 inci maddede sayılan haller
dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları
karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir
ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet
süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.
İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir
yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak
gelecek hizmet yılına doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri
gereğince hesaplanır.
İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine
göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı
içinde kullanır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı
tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut
özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve
kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık
ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.
Yıllık izin
bakımından çalışılmış gibi sayılan haller
Madde 55 -
Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi
sayılır:
a) İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan
ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin
(b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).
b) Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce
ve sonra çalıştırılmadıkları günler.
c) İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya
herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler
(Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).
d) Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler
yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin
çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması
şartıyla).
e) 66 ncı maddede sözü geçen zamanlar.
8443
f) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.
g) 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre
röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım
günlük izinler.
h) İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları,
hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini
yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul,
komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası
kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi
olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.
ı) İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya
babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar
verilecek izinler.
j) İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci
maddedeki kısa çalışma süreleri.
k) Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş
bulunan yıllık ücretli izin süresi.
Yıllık ücretli
iznin uygulanması
Madde 56 -
Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.
Bu iznin 53 üncü maddede
gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde
verilmesi zorunludur.
Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri,
tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe
bölünebilir.
İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer
ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne
mahsup edilemez.
Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine
rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden
sayılmaz.
Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu
yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu
belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri
karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek
zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini
gösterir izin kayıt belgesi tutmak
zorundadır.
(Ek fıkra:
10/9/2014-6552/6 md.) Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde
çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde
çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren
tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin
sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde
kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda
olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.
Yıllık izin ücreti
Madde 57 -
İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine
ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek
veya avans olarak vermek zorundadır.
Bu ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.
Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete
dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kâra katılma ve yüzde usulü ücret gibi
belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için
verilecek ücret, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak
çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.
Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı
takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı
tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi
suretiyle hesaplanır.
Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret,
yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir.
8444
Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili,
ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.
İzinde çalışma
yasağı
Madde 58 -
Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret
karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine
ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.
Sözleşmenin sona
ermesinde izin ücreti
Madde 59 - İş
sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık
izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine
ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten
itibaren başlar.
İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde
17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye
verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri
yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.
İzinlere ilişkin
düzenlemeler
Madde 60 - Yıllık
ücretli izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi
dönemlerde kullanılacağı, izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği
veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık izninin faydalı olması için işveren
tarafından alınması gereken tedbirler ve
izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ve işverence tutulması zorunlu
kayıtların şekli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak
bir yönetmelikle gösterilir.
Sigorta primleri
Madde 61 -
Sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş
kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler
yönünden ödenmesine devam olunur.
Ücretten indirim
yapılamayacak haller
Madde 62 -
Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı
sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine
getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması
sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme
yapılamaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İşin Düzenlenmesi
Çalışma süresi (1)
Madde 63 - Genel
bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi
kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit
ölçüde bölünerek uygulanır. (Ek cümle:
10/9/2014-6552/7 md.) Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için yer
altındaki çalışma süresi; haftada en çok otuz altı saat olup günlük altı
saatten fazla olamaz.
Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi,
işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile
farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık
ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme
süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.
––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin birinci
fıkrasına 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle eklenen bu
cümlenin yine aynı Kanunun yürürlüğünü düzenleyen 145 inci maddesiyle 1/1/2015
tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
8445
Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde
uygulama şekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
(Mülga dördüncü fıkra: 20/6/2012-6331/37
md.)
Telafi çalışması
Madde 64 -
Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya
sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma
sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da
işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde
çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla
çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini
aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi
çalışması yaptırılamaz.
Kısa çalışma ve
kısa çalışma ödeneği
Madde 65 – (Mülga: 15/5/2008-5763/37 md.)
Çalışma süresinden
sayılan haller
Madde 66 -
Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:
a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde
olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara,
dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu
yerlerden çıkmaları için gereken
süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir
yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde
bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği
süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere
gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi
bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt
vermeleri için belirtilecek süreler.
f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması,
korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir
mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her
türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri
esnasında geçen süreler.
İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf
sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen
süre çalışma süresinden sayılmaz.
Günlük çalışmanın
başlama ve bitiş saatleri
Madde 67 - Günlük
çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile
dinlenme saatleri işyerlerinde işçilere duyurulur.
İşin niteliğine göre işin başlama ve bitiş saatleri
işçiler için farklı şekilde düzenlenebilir.
Ara dinlenmesi
Madde 68 -
Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin
gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika,
b) Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar
(yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
8446
c) Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat,
Ara dinlenmesi verilir.
Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve
işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak
kullandırılabilir.
Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde
kullandırılabilir.
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.
Gece süresi ve
gece çalışmaları
Madde 69 -
Çalışma hayatında "gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en erken
saat 06.00'ya kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren dönemdir.
Bazı işlerin niteliğine ve gereğine göre yahut yurdun
bazı bölgelerinin özellikleri bakımından, çalışma hayatına ilişkin
"gece" başlangıcının daha geriye alınması veya yaz ve kış
saatlerinin ayarlanması, yahut gün
döneminin başlama ve bitme saatlerinin belirtilmesi suretiyle birinci fıkradaki
hükmün uygulama şekillerini tespit etmek yahut bazı gece çalışmalarına herhangi
bir oranda fazla ücret ödenmesi usulünü koymak veyahut gece işletilmelerinde
ekonomik bir zorunluluk bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmalarını
yasak etmek üzere yönetmelikler çıkartılabilir.
İşçilerin gece çalışmaları yedibuçuk saati geçemez.
(Mülga dördüncü
fıkra: 20/6/2012-6331/37 md.)
(Mülga beşinci
fıkra: 20/6/2012-6331/37 md.)
(Mülga altıncı
fıkra: 20/6/2012-6331/37 md.)
Gece ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları
kullanılan işlerde, bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçilerin, ondan
sonra gelen ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar
sıraya konur. Gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da
uygulanabilir.
Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az onbir saat
dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.
Hazırlama,
tamamlama ve temizleme işleri
Madde 70 -
Genel olarak bir işyerinde belirli çalışma saatlerinden önce veya sonra gerekli
olan hazırlama veya tamamlama yahut temizleme işlerinde çalışan işçiler için
işin düzenlenmesi ile ilgili hükümlerden hangilerinin uygulanmayacağı yahut ne
gibi değişik şartlar ve usullerle uygulanacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Çalıştırma yaşı ve
çocukları çalıştırma yasağı
Madde 71 -
Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak, ondört
yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan çocuklar, bedensel, zihinsel ve
ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel
olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler.
Çocuk ve genç işçilerin işe yerleştirilmelerinde ve
çalıştırılabilecekleri işlerde güvenlik, sağlık, bedensel, zihinsel ve
psikolojik gelişmeleri, kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır.
Çocuğun gördüğü iş onun okula gitmesine, mesleki eğitiminin devamına engel
olamaz, onun derslerini düzenli bir şekilde izlemesine zarar veremez.
8447
Onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler
bakımından yasak olan işler ile onbeş yaşını tamamlamış, ancak onsekiz yaşını
tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, ondört yaşını
bitirmiş ve ilk öğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif
işler,
onaltı yaşını doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi
çeşit işlerde çalıştırılabilecekleri ve çalışma koşulları Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.(1)
Temel eğitimi tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların
çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuzbeş saatten fazla olamaz. Ancak,
onbeş yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre günde sekiz ve haftada kırk saate
kadar artırılabilir.
Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma
süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve
haftada on saat olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri
yukarıda birinci fıkrada öngörülen süreleri aşamaz.
Yer ve su altında
çalıştırma yasağı
Madde 72 -
Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer
altında veya su altında çalışılacak işlerde onsekiz yaşını doldurmamış erkek ve
her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.
Gece çalıştırma yasağı
Madde 73 - Sanayie ait işlerde onsekiz
yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır.
Onsekiz yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece
postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir
yönetmelikte gösterilir.
Analık halinde
çalışma ve süt izni
Madde 74 - Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra
sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları
esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık
süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde,
doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar
işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum
sonrası sürelere eklenir. (Ek cümle:
13/2/2011-6111/76 md.) Kadın işçinin erken doğum
yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler,
doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.
Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve
işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler
hekim raporu ile belirtilir.
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller
için ücretli izin verilir.
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile
kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin
ücretinde bir indirim yapılmaz.
İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin
tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı
aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının
hesabında dikkate alınmaz.
––––––––––––––––
(1) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı Kanunun 32 nci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hafif işler” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, onaltı yaşını doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş
genç işçilerin hangi çeşit işlerde çalıştırılabilecekleri” ibaresi eklenmiştir.
8448
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını
emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi
saatler arasında ve kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler. Bu
süre günlük çalışma süresinden sayılır.
İşçi özlük dosyası
Madde 75 -
İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu
dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar
uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve
bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır.
İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük
kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı
çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.
Yönetmelikler
Madde 76 -
Nitelikleri gereği günlük ve haftalık çalışma sürelerinin 63 üncü maddede
öngörüldüğü şekilde uygulanması mümkün olmayan iş ve işyerlerinde çalışma
sürelerinin günlük yasal çalışma süresini aşmayacak şekilde ve en çok altı aya
kadar denkleştirme süresi tanınarak uygulanmasını sağlayacak usuller Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Nitelikleri dolayısıyla devamlı çalıştıkları için
durmaksızın birbiri ardına işçi postaları çalıştırılarak işletilen yahut
nöbetleşe işçi postaları ile yapılan işlerde, çalışma sürelerine, hafta tatillerine
ve gece çalışmalarına ve çalışma ortasındaki zorunlu dinlenmelere dair özel
usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak
yönetmeliklerle düzenlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
İş Sağlığı ve Güvenliği
İşverenlerin ve
işçilerin yükümlülükleri
Madde 77 – (Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
İş
sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri (1)
Madde 78 –
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
İşin durdurulması
veya işyerinin kapatılması
Madde 79 -
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
İş sağlığı ve
güvenliği kurulu
Madde 80 -
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
İş sağlığı ve
güvenliği hizmetleri (2)
Madde 81 –
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
–––––––––––––
(1) Bu madde başlığı " Sağlık ve güvenlik tüzük ve yönetmelikleri“ iken,
15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu madde başlığı " İşyeri hekimleri“ iken, 15/5/2008 tarihli ve 5763
sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
8449-8453
İş güvenliği ile
görevli mühendis veya teknik elemanlar
Madde 82 – (Mülga: 15/5/2008-5763/37 md.)
İşçilerin hakları
Madde 83 - (Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
İçki veya
uyuşturucu madde kullanma yasağı
Madde 84 - (Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
Ağır ve tehlikeli
işler
Madde 85 - (Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
Ağır ve tehlikeli
işlerde rapor
Madde 86 - (Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
On sekiz yaşından
küçük işçiler için rapor
Madde 87 (Mülga:
20/6/2012-6331/37 md.)
Gebe veya çocuk
emziren kadınlar için yönetmelik
Madde 88 – (Mülga:
20/6/2012-6331/37 md.)
Çeşitli
yönetmelikler
Madde 89 -
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
ALTINCI BÖLÜM
İş ve İşçi Bulma
İş ve işçi bulmaya
aracılık
Madde 90 - İş
arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için
uygun işçiler bulunmasına aracılık görevi, Türkiye İş Kurumu ve bu hususta izin
verilen özel istihdam bürolarınca yerine getirilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Çalışma Hayatının Denetimi ve Teftişi
Devletin yetkisi
Madde 91 -
Devlet, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler, denetler ve
teftiş eder. Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ihtiyaca
yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince
yapılır.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/77 md.) 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş
Mahkemeleri Kanununun 10 uncu maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona
eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel
alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge
müdürlüklerince incelenir.
Askeri işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler
üretilen işyerlerinin denetim ve teftişi konusu ve sonuçlarına ait işlemler
Milli Savunma Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte
hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.
8450-8454
Yetkili makam ve
memurlar
Madde 92 - 91
inci madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve
teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin
yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve
makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü
maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına,
sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin
tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç
sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde bu
halleri önlemek yetkisine sahiptirler.
(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/78
md.)Teftiş, denetleme ve
incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka
kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi
şikayetlerini inceleyen bölge müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları
zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip
göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini
yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki
isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
(Değişik
üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.)Çalışma hayatını
izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini
incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar
aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen
raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı
taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin
kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun
yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına
alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.
Yetkili memurların ödevi
Madde 93 - İş
hayatını izleme, denetleme ve teftiş yetkisi olan iş müfettişleri görevlerini
yaparlarken işin normal gidişini ve işyerinin işlemesini, inceledikleri konunun
niteliğine göre mümkün olduğu kadar aksatmamak, durdurmamak ve güçleştirmemekle
ve resmi işlemlerin yürütülüp sonuçlandırılması için, açıklanması gerekmedikçe,
işverenin ve işyerinin meslek sırları ve
şartları, ekonomik ve ticari hal ve durumları hakkında gördükleri ve
öğrendikleri hususları tamamen gizli tutmak ve kendileri tarafından bilgileri
ve ifadeleri alınan yahut kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan işçilerin
ve başka kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla yükümlüdürler.
Muafiyet
Madde 94 -
İşçi ve işverenlerle bunların meslek kuruluşları tarafından kendilerini
ilgilendiren ve iş hayatına ilişkin işlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına yazı ile başvurma halinde bu dilekçeler ve bunlarla ilgili tutanak,
evrak, defter ve işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Diğer merciler
tarafından yapılan teftişler
Madde 95 –
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
8455
İşçi ve işverenin
sorumluluğu
Madde 96 - İş denetimi ve teftişine
yetkili iş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan işçilere,
işverenlerin gerek doğrudan doğruya ve gerek dolayısıyla telkinlerde
bulunmaları, işçileri gerçeği saklamaya yahut değiştirmeye sevk veya herhangi
bir suretle zorlamaları veyahut işçilerin ilgili makamlara başvurmaları, haber
ve ifade vermeleri üzerine, bunlara karşı kötü davranışlarda bulunmaları
yasaktır.
İşçilerin çalıştıkları veya ayrıldıkları işyerleriyle
işverenleri hakkında gerçeğe uygun olmayan haberler vererek gereksiz işlemlerle
uğraştırılmaları veya işverenleri haksız yere kötü duruma düşürmeye
kalkışmaları ve iş müfettişlerince kendilerinden sorulan hususlar için doğru
olmayan cevaplar vererek denetim ve teftişin yapılmasını güçleştirmek veya
yanlış bir sonuca vardırmak gibi kötü niyetli davranışlarda bulunmaları
yasaktır.
Zabıtanın yardımı
Madde 97 - Bu
Kanun hükümlerinin tam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi için işyerlerini
teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerinin gerekli görmeleri ve
istemeleri halinde, zabıta kuvvetleri, bu iş müfettişlerinin görevlerini iyi
bir şekilde yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü yardımda bulunmakla yükümlüdürler.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
İdari Ceza Hükümleri
İşyerini bildirme
yükümlülüğüne aykırılık
Madde 98 - (Değişik birinci fıkra: 15/5/2008-5763/8
md.) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci
fıkralarındaki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya
işveren vekiline, çalıştırılan her işçi için yüz Yeni Türk Lirası, (…) (1)
3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl
işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı on bin Yeni Türk Lirası
idari para cezası verilir. (1)
Bu para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim
yükümlülüğüne aykırılığın sürmesi halinde takip eden her ay için aynı miktar
ceza uygulanır.
Genel hükümlere
aykırılık(2)
Madde 99 - Bu
Kanunun;
a) 5 inci ve 7 nci maddelerde öngörülen ilke ve
yükümlülüklere aykırı davranan,
b) 8 inci maddenin son fıkrasındaki belgeyi işçiye
vermeyen, 14 üncü madde hükümlerine aykırı davranan,
c) 28 inci maddesine aykırı olarak çalışma belgesi
düzenleme yükümlülüğüne aykırı davranan veya bu belgeye gerçeğe aykırı bilgi
yazan,
İşveren veya işveren vekiline bu durumdaki her işçi için
yüzon Türk
Lirası idari para cezası verilir.
Toplu işçi çıkarma
ile ilgili hükümlere aykırılık(3)
Madde 100 -
Bu Kanunun 29 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak işçi çıkaran işveren veya işveren vekiline işten çıkardığı
her işçi için dörtyüzelli
Türk Lirası idari para cezası verilir.
_________________________
(1) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı Kanunun 37 nci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan alan “85 inci madde kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi
için bin Yeni Türk Lirası,” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.
(2) 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “elli milyon lira para cezası” ibaresi “yüzon Türk Lirası
idari para cezası” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(3) 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ikiyüz milyon lira para cezası” ibaresi “dörtyüzelli Türk
Lirası idari para cezası” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
8456
Engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuna aykırılık(1)(2)
Madde 101 - Bu Kanunun 30 uncu
maddesindeki hükümlere aykırı olarak engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren
veya işveren vekiline çalıştırmadığı her engelli ve eski hükümlü ve
çalıştırmadığı her ay için binyediyüz Türk Lirası idari para cezası verilir.
Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz.
Ücret ile ilgili hükümlere aykırılık(3)
Madde 102 - Bu Kanunun;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/85 md.) 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan
veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini
süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen
komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya
noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen
işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay
için yüzyirmibeş Türk Lirası idari para cezası
,
b) 37
nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya
işçi ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya
yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52 nci maddedeki
belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline dörtyüzelli Türk Lirası idari
para cezası,
c) 41
inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye
hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde
yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren
vekiline, bu durumda olan her işçi için ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para
cezası,
Verilir.
Yıllık ücretli izin hükümlerine aykırılık(4)
Madde 103 - Yıllık ücretli izni bu Kanunun 56 ncı maddesine aykırı
olarak bölen veya izin ücretini 57 nci
maddenin üç ve dördüncü fıkralarında belirtilen usule aykırı olarak ödeyen veya
eksik ödeyen veya 59 uncu maddedeki hak edilmiş izni kullanmadan iş
sözleşmesinin sona ermesi halinde bu izne ait ücreti ödemeyen veya 60 ıncı
maddede belirtilen yönetmeliğin esas ve usullerine aykırı olarak izin
kullandırmayan veya eksik kullandıran işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için ikiyüzyirmi
Türk Lirası idari para cezası verilir.
___________________
(1) 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “yediyüzelli milyon lira
para cezası” ibaresi “binyediyüz Türk Lirası idari para cezası” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu madde başlığında yer alan
“Özürlü” ibaresi “Engelli”, birinci fıkrasında yer alan “özürlü” ibareleri
“engelli” şeklinde
değiştirilmiştir.
(3) 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “yüz Yeni Türk
Lirası” ibaresi “yüzyirmibeş Türk Lirası” şeklinde, (b) bendinde yer alan
“ikiyüz milyon lira para cezası” ibaresi “dörtyüzelli Türk Lirası idari para
cezası” şeklinde, (c) bendinde yer alan “yüz milyon lira para cezası” ibaresi
“ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para cezası” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(4) 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “yüz milyon lira para
cezası” ibaresi “ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para cezası” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
8457
İşin düzenlenmesine ilişkin hükümlere
aykırılık(1)
Madde 104 - Bu Kanunun 63 üncü
maddesinde ve bu maddede belirtilen yönetmelikte belirlenen çalışma sürelerine
aykırı olarak işçilerini çalıştıran veya 68 inci maddesindeki ara
dinlenmelerini bu maddeye göre uygulamayan veya işçileri 69 uncu maddesine
aykırı olarak geceleri yedibuçuk saatten fazla çalıştıran; gece ve gündüz
postalarını değiştirmeyen, 71 inci maddesi hükmüne aykırı hareket eden, 72 nci
maddesi hükümlerine aykırı olarak bu maddede belirtilen yerlerde onsekiz yaşını
doldurmamış erkek çocukları ve gençleri ve her yaştaki kadınları çalıştıran, 73
üncü maddesine aykırı olarak çocuk ve genç işçileri gece çalıştıran veya aynı
maddede anılan yönetmelik hükümlerine
aykırı hareket eden 74 üncü maddesindeki hükme aykırı olarak doğumdan önceki ve
sonraki sürelerde gebe veya doğum yapmış kadınları çalıştıran veya ücretsiz
izin vermeyen, 75 inci maddesindeki işçi özlük dosyalarını düzenlemeyen, 76 ncı
maddesinde belirtilen yönetmelik hükümlerine uymayan işveren veya işveren
vekiline binikiyüz Türk Lirası idari para cezası verilir.
64
üncü ve 65 inci maddede öngörülen hükümlere aykırı davranan işveren veya
işveren vekiline bu durumda olan her işçi için ikiyüzyirmi Türk Lirası idari
para cezası verilir.
İş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili hükümlere aykırılık
Madde 105 – (Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
İş ve işçi bulma
hükümlerine aykırılık
Madde 106 -
Bu Kanunun 90 ıncı maddesinde öngörülen
izni almadan faaliyet gösteren işverene bir milyar lira para cezası verilir.
İş hayatının
denetim ve teftişi ile ilgili hükümlere aykırılık
Madde 107 – (Değişik: 23/1/2008 – 5728/500 md.)
Bu
Kanunun;
a)
92 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen,
b)
96 ncı maddesindeki yasaklara uymayan,
işveren
veya işveren vekiline sekizbin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İş
müfettişlerinin bu Kanundan veya diğer kanunlardan doğan her çeşit teftiş,
denetleme yetki ve görevleri gereğince görevlerinin yerine getirilmesi
sırasında, görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya engel olan kimselere, fiil suç
oluşturmadığı takdirde, sekizbin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İdari para
cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar
Madde 108 – (Değişik:
15/5/2008-5763/10 md.)
Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 ve 106 ncı
maddelerdeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. (Değişik ikinci cümle: 13/2/2011-6111/79 md.) 101 inci ve 106 ncı maddeler kapsamındaki
idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il müdürü tarafından; birden
fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para cezası ise
işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il müdürünce
verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir. 106 ncı maddeye göre verilecek idari para cezası için, 4904
sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (h) bendindeki tutar esas alınır.
––––––––––––––
(1) 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer “beşyüz
milyon lira para cezası” ibaresi “binikiyüz Türk Lirası idari para cezası”
şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yüzmilyon lira para cezası” ibaresi
“ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para cezası”şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
8458
DOKUZUNCU BÖLÜM
Çeşitli, Geçici ve Son Hükümler
Yazılı bildirim
Madde 109 -
Bu Kanunda öngörülen bildirimlerin ilgiliye yazılı olarak ve imza karşılığında
yapılması gerekir. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa, durum o yerde
tutanakla tespit edilir. Ancak, 7201 sayılı Kanun kapsamına giren tebligat
anılan Kanun hükümlerine göre yapılır.
Konut
kapıcılarının özel çalışma koşulları
Madde 110 - Konut kapıcılarının
hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal
bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları
ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sanayi, ticaret,
tarım ve orman işleri
Madde 111 – (Değişik: 15/5/2008-5763/11 md.)
Bu Kanunun uygulanması bakımından; sanayiden,
ticaretten, tarım ve orman işlerinden sayılacak işlerin esasları aşağıda
belirtilmiştir.
Sanayiden sayılacak işlerin
esasları şunlardır:
a) Her türlü madenleri arama ve
topraktan çıkarma, taş, kum ve kireç ocakları.
b) Ham, yarı ve tam yapılmış
maddelerin işlenmesi, temizlenmesi, şeklinin değiştirilmesi, süslenmesi, satış
için hazırlanması.
c) Her türlü kurma, onarma, sökme,
dağıtma ve yıkma.
d) Bina yapılması ve onarımı,
değiştirilmesi, bozulması, yıkılması ve bunlara yardımcı her türlü sınai yapım.
e) Yol, demiryolu, tramvay yolu,
liman, kanal, baraj, havaalanı, dalgakıran, tünel, köprü, lağım ve kuyuların
yapılması ve onarımı, batıkların çıkarılması ve bataklık kurutma.
f) Elektrik ve her çeşit muharrik
kuvvetlerin elde edilmesi, değiştirilmesi, taşınması, kurma ve dağıtma.
g) Su ve gaz tesisatı kurma ve
işletmesi.
h) Telefon, telgraf, telsiz, radyo
ve televizyon kurma.
i) Gemi ve vapur yapımı, onarımı,
değiştirilmesi ve bozup dağıtma.
j) Eşyanın istasyon, antrepo,
iskele, limanlar ve havaalanlarında yükletilmesi, boşaltılması.
k) Basımevleri.
Ticaretten sayılacak işlerin
esasları şunlardır:
a) Ham, yarı ve tam yapılmış her
çeşit bitkisel, hayvani veya sınai ürün ve malların alımı ve satımı.
b) Bankacılık ve finans sektörü ile
ilgili işlerle, sigortacılık, komisyonculuk, depoculuk, ambarcılık,
antrepoculuk.
c) Su ürünleri alımı ve satımı.
d) Karada, göl ve akarsularda insan
veya eşya ve hayvan taşıma.
8458-1
Tarım ve orman işlerinden sayılacak
işlerin esasları şunlardır:
a) Her çeşit meyveli ve meyvesiz
bitkiler; çay, pamuk, tütün, elyaflı bitkiler; turunçgiller; pirinç,
baklagiller; ağaç, ağaççık, omca, tohum, fide, fidan; sebze ve tarla ürünleri;
yem ve süt bitkilerinin yetiştirilmesi, üretimi, ıslahı, araştırılması,
bunlarla ilgili her türlü toprak işleri, ekim, dikim, aşı, budama, sulama,
gübreleme, hasat, harman, devşirme, temizleme, hazırlama ve ayırma işleri,
hastalık ve zararlılarla mücadele, toprak ıslahı, çayır, mera, toprak ve su
korunması.
b) Ormanların korunması,
planlanması (amenajman), yetiştirilmesi, işletilmesi, sınırlandırılması
çalışmaları, bunlara ait alt yapı çalışmaları ile tohum toplama, fidanlık,
ağaçlandırma, erozyon kontrolü, etüt proje ve rehabilitasyonu, ormancılık
araştırma ile milli park, orman içi dinlenme yerleri ve kent ormanlarının
kurulması, bakım ve geliştirilmesi.
c) Her türlü iş ve gelir
hayvanlarının (arı, ipek böceği ve benzerleri dahil) yetiştirilmesi, üretimi,
ıslahı ve bunlarla ilgili bakım, güdüm, terbiye, kırkım, sağım ve ürünlerinin
elde edilmesi, toplanması, saklanması ile bu hayvanların hastalık ve
asalaklarıyla mücadele.
d) 854 sayılı Deniz İş Kanununun
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kara ve su avcılığı ve üreticiliği ile bu
yoldan elde edilen ürünlerin saklanması ve taşınması.
Yukarıda sayılan esaslar
doğrultusunda bir işin bu Kanunun uygulanması bakımından sanayi, ticaret, tarım
ve orman işlerinden hangisinin kapsamında sayılacağı; Sanayi ve Ticaret, Çevre
ve Orman ile Tarım ve Köyişleri
bakanlıklarının görüşleri alınarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Bazı kamu kurum ve
kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı
Madde 112 -
Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların
haklarında bu Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri uygulanmayan
personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat
veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem
tazminatı sayılır.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler
tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin
değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya
kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları
sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya
kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit
olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475
sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini
gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum
veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren
tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya
kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş
Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek
şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait
işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son
kamu kurum veya kuruluşu tarafından,
işçinin banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenir.
8458-2
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona
ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan
idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu
şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmesini
gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin yazılı talebi
hâlinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait
işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, kamu kurum veya kuruluşuna ait
çalıştığı son işyerindeki ücretinin yılları itibarıyla asgari ücret artış
oranları dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden hesaplanmak suretiyle
son kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak
suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak ödenen kıdem tazminatı tutarının, iş
sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden aynı süreler dikkate alınarak
hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha düşük olması hâlinde, işçinin
aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca
farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin
toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi hâlinde, kıdem tazminatı ödemesini
gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının
diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını
ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim
kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil
işlemi yapılmaz.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı Kanunun ek 8 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde
kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden, (b) bendi kapsamında
belirtilen işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden, ödeneğin yetip
yetmediğine bakılmaksızın ödenir.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/8 md.) Bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan
işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt
işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer usul ve
esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Bazı işlerde çalışanların ücretlerinin güvencesi
Madde 113 -
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) ve (ı) bentlerinde sayılan işyerlerinde çalışan işçiler
hakkında 32, 35, 37, 38 inci madde hükümleri uygulanır. Bu maddelere aykırılık
hallerinde ilgililer hakkında ilgili ceza hükümleri uygulanır.
8459
Üçlü Danışma
Kurulu
Madde 114 - Çalışma barışının ve
endüstri ilişkilerinin geliştirilmesinde, çalışma hayatıyla ilgili mevzuat
çalışmalarının ve uygulamalarının izlenmesi amacıyla; Hükümet ile işveren, kamu
görevlileri ve işçi sendikaları konfederasyonları arasında etkin danışmayı
sağlamak üzere, üçlü temsile dayalı istişari
mahiyette bir danışma kurulu oluşturulur.
Kurulun çalışma usul ve esasları çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
Kantin açılması
Madde 115 - İşyerlerinde,
yüzelli ve daha fazla işçi çalıştırılması halinde, işçilerin ve ailelerinin
gerekli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla işçiler tarafından kurulacak
tüketim kooperatiflerine işverenlerce yer tahsisi yapılabilir.
Madde 116 -
(13.6.1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun ile ilgili olup yerine
işlenmiştir.)
Madde 117 - (5.5.1983
tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)
Madde 118 - (5.5.1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar
Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)
Yönetmelikler
Madde 119 -
Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler
Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde çıkartılır.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
Madde 120 – 25.8.1971 tarihli ve 1475
sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
Korumalı işyerlerinde çalışan
engellilerin ücretleri
Ek Madde 1 – (Ek:
6/2/2014-6518/59 md.)
Korumalı işyerlerinde çalıştırılan ve iş gücü piyasasına
kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engellilere işverenlerince
zamanında ödenmiş olan ücretlerinin;
a) Korumalı işyerlerinde çalışan her engelli için 1/7/1976 tarihli ve
2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına
Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
gereğince ödenen aylık tutarı kadarı,
b) 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi
kapsamındaki illerde kurulmuş bulunan korumalı işyerlerinde çalışan her engelli
için ilaveten (a) bendi ile belirlenen tutarın yüzde yirmisi,
c) Korumalı işyeri statüsü almak için ilgili mevzuatla çalıştırılması
zorunlu olan sayıdan daha fazla engelli çalıştıran işyerlerinde, zorunlu
sayının üstünde çalıştırılan her engelli için ilaveten (a) bendi ile belirlenen
tutarın yüzde yirmisi,
bu ücretlere ilişkin yasal yükümlülüklerin de tam ve zamanında
karşılanmış olması kaydıyla, Hazine tarafından işverene ödenir.
Birinci fıkrada belirlenen ücret kısımlarının ödenmesine ilişkin usul ve
esaslar, Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
8460
Geçici Madde 1 - Diğer mevzuatta 1475 sayılı
İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
Bu Kanunun 120 nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475
sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendi
ile onbirinci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26 ncı maddelerine yapılan
atıflar, bu Kanunun 24, 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış sayılır.
Geçici Madde 2 -
(Mülga: 20/6/2012-6331/37 md.)
Geçici Madde 3 -
1475 sayılı Kanuna göre alınmış bulunan asgari ücret kararı, bu Kanunun 39 uncu
Maddesine göre tespit yapılıncaya kadar yürürlükte kalır.
Geçici Madde 4 -
Mülga 3008 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi hükümleri haklarında
uygulanmayanlar için, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinde sözü edilen kıdem
tazminatı hakkı 12.8.1967 tarihinden itibaren başlar.
İlk defa bu Kanun kapsamına girenlerin kıdem tazminatı
hakları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Geçici Madde 5 -
1475 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci
maddesinin (B) fıkrasında yer alan oranlar, bu Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca
Bakanlar Kurulu tarafından yeniden belirleninceye kadar geçerlidir.
Geçici Madde 6 -
Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna
ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği
tarihe kadar işçilerin
kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun
14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.
Yürürlük
Madde 121 -
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 122 -
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
8460-1
4857 SAYILI KANUNA EK VE
DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE
GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
|
Kanun
/ KHK
No.
|
Kanun
/
KHK
Resmi
Gazete Tarihi
|
Kanun
/ KHK Yürürlüğe giriş tarihi
|
Anayasa
Mahkemesi Kararı Tarih/No.
|
4857
sayılı Kanunun değiştirilen maddeleri
|
1.
|
4884
|
17/6/2003
|
17/6/2003
|
-
|
3
|
2.
|
5378
|
7/7/2005
|
7/7/2005
|
-
|
108
|
3.
|
5538
|
12/7/2006
|
12/7/2006
|
-
|
2, 81
|
4.
|
5728
|
8/2/2008
|
8/2/2008
|
-
|
107, 108
|
5.
|
5754
|
8/5/2008
|
8/5/2008
|
-
|
32, 102
|
6.
|
5763
|
26/5/2008
|
26/5/2008
|
-
|
3, 33, 65, 78, 81, 82, 88, 95, 98, 105, 108, 111
|
7.
|
5763
|
26/5/2008
|
1/7/2008
|
-
|
30
|
8.
|
5763
|
26/5/2008
|
1/1/2009
|
-
|
85
|
9.
|
5797
|
19/8/2008
|
1/7/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde
|
-
|
30
|
10.
|
5838
|
28/2/2009
(Mükerrer)
|
28/2/2009
|
-
|
18
|
11.
|
6009
|
1/8/2010
|
1/8/2010
|
-
|
2, 81
|
12.
|
6111
|
25/2/2011
(1. Mükerrer)
|
25/2/2011
|
-
|
74, 91,
92, 108
|
13.
|
KHK/665
|
2/11/2011
(Mükerrer)
|
2/11/2011
|
-
|
30
|
14.
|
6270
|
26/1/2012
|
26/1/2012
|
-
|
99, 100,
101, 102, 103, 104, 105
|
15.
|
6353
|
12/7/2012
|
12/7/2012
|
-
|
30
|
16.
|
6331
|
30/6/2012
|
30/12/2012
|
-
|
2, 4, 7, 25, 63, 69,
71, 77, 78, 79, 80, 81, 83, 84, 85, 86,87, 88, 89, 95, 98, 105, Geçici Madde
2
|
17.
|
6462
|
3/5/2013
|
3/5/2013
|
-
|
25, 30, 101
|
18.
|
6518
|
6/2/2014
28918
|
19/2/2014
|
-
|
5, 30, Ek Madde 1
|
8460-2
4857 SAYILI KANUNA EK VE
DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE
GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
1.
|
Kanun
/ KHK
No.
|
Kanun
/
KHK
Resmi
Gazete Tarihi
|
Kanun
/ KHK Yürürlüğe giriş tarihi
|
Anayasa
Mahkemesi Kararı Tarih/No.
|
4857
sayılı Kanunun değiştirilen maddeleri
|
2.
|
6552
|
11/9/2014
(Mükerrer)
|
11/9/2014
1/1/2015
|
|
3, 18, 36, 41, 53, 56, 112
41, 63
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder